Yeme alışkanlıklarının fast food egemen olduğu, yolların daha hızlı bir varış noktasına götürecek şekilde yapıldığı, kişisel gelişim çılgınlığı ile insanların mutlu ve başarılı hissetmek için hızla kitaplar bitirdiği, yorgun hissetmemek için daha fazla sosyalliğin tercih edildiği bir noktada yavaşlamanın anlamı nedir?
Hızlı İnsanının Döngüsü, Günümüzde zamanın çok değerli olduğu ve değerli olduğu kadar hızla tükendiği bir çağda yaşamaktayız. Özellikle endüstri devrimi sonrası insanlar gitgide daha fazla işyerlerinde vakit geçirmektedir. İşçileri ise zamanla beyaz, mavi gibi renklere ve yüksek katlı binalara ayrılmıştır. İş stresini atmak için gidilen spor, eğlence mekanları, sosyal aktiviteler hatta yıllık izinlerde gidilen tatiller hep bir boşluğu doldurur. Tüm bu döngü de okunan kitaplar dahi bir şey katmalıdır bu hızlanan insana. Klasik eserlerin yerine artık mutluluğun, yükselmenin, daha fazla kazanmanın sırrını anlatan kitaplar ve sosyal medya videoları almıştır. Sosyal medya profilinde adeta en çok hızlı yaşayabilen yarışı vardır. Bir gününe en çok şeye sığdırabilen hızını diğerleriyle paylaşır ve bu tatmini yaşar.
Peki yavaşlayınca ne olur? Çok hızlı koşan biri yavaşladığında ilk fark edeceği şey vücudunun sesi olur. Ne kadar yorulduğunu, susadığını, acıktığını, bacaklarının ne kadar ağrıdığını hissedecektir. Bu ihtiyaçlarını karşılaması için yapması gerekenleri düşünecektir. Özetle kendi üzerine düşünmeye başlayacaktır.
Hızlanan insan yavaşladığında bir yanıyla kendi ile karşılaşacaktır. Bazı hırslarının kendisine iyi gelmediğini, bazı ilişkilerin içerisinde iyi hissetmediğini, kendinde bazı şeyleri fark ettiği ile baş başa kalacaktır. Ancak bu süreç yavaşladıkça kendini aştığı gibi kendine dair bu düşünme sürecinin devamlılığı için azami bir hız da gereklidir
Çok hızlı bir cismin sabit, hareketsiz görünmesi gibi insan da çok hızlandıkça kendini hep aynı noktadaymış gibi deneyimler, yavaşladıkça yürüdüğü yolları keşfeder. Yavaşladıkça kendini keşfetmesi çok daha kolay olur.
